‘Yılmaz Güney’ tartışmaları Yeni Şafak yazarını sevindirdi: Fanus çatladı, darısı Mahir’inden Deniz’ine…
1984’te akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitiren oyuncu, senarist ve yönetmen Yılmaz Güney, bir süredir sosyal medyada çeşitli çevrelerce hedef haline geldi.
Geçen hafta ölümünün 37. yılı olması nedeniyle çeşitli etkinliklerle anılan sanatçı için yazar Murathan Mungan şu ifadeleri kullanmıştı:
“Yılmaz Güney’in ölümünün 37. yılı. İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı.”
Bu sözlerin ardından Güney, özel yaşamı öne çıkarılarak yapılan tartışmalar üzerinden ağır ifadelerle hedef alındı. Bunlar arasında en çok öne çıkan da oyuncu Farah Zeynep Abdullah‘ın Güney için kullandığı “Sinemamızın en iyi kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği” ifadeleri oldu.
Bunun üzerine Güney’in ailesi adına yazılı açıklama yapan avukat Bişar Alinak, “Yılmaz Güney, kendi sözleriyle kadın haklarına yönelik tavrında ‘kendisini yetersiz bulduğunu ve gelişme değişme çabası olduğunu’ ifade eden, bu başlıkta ona yüzünü dönmüş herkesi dönüşmeye, yine kendi ifadesiyle ‘feodal ve gerici kodlardan’ uzaklaşıp bıkmadan özeleştiriye ve ilerlemeye teşvik etmiş bir sanatçıdır” diye yanıt verdi.
Tartışmalar devam ederken bugün konuya AKP’ye yakın Yeni Şafak gazetesinin yazarlarından İsmail Kılıçarslan da dahil oldu. Bugün konuya ilişkin yazdığı “Boynunu hafifçe yana kırarak” başlıklı yazısında “solcuların kendilerini ‘çok merhametli çok cesur’ gibi anlatmakta başarılı” olduklarını söyleyen Kılıçarslan, buna örnek olarak da bir televizyon kanalında yayınlanan Dilek Taşı dizisini örnek gösterdi.
Yazar, yazısının son bölümünde ise konuyu 68 kuşağının liderlerinden Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve yoldaşlarına getirmekten geri durmadı. Yılmaz Güney üzerinden yapılan tartışmalarda gelinen aşamadan memnuniyetini ifade eden Kılıçarslan “Görünen o ki Yılmaz Güney isimli tanrılarının fanusunda hafif bir çatlak oluştu. Darısı Mahir’inden Deniz’ine, Ertuğrul’undan bilmem kimine kadar diğer tanrı ve tanrımsıların başına. Putların devrilmesi, memleketin çok işine yarayacak çünkü” ifadelerini kullandı.
