Fransa’da göç yasa tasarısına karşı protesto
Fransa’da tartışmalı göç yasa tasarısına karşı Ulusal Meclisin önünde protesto düzenlendi.
Ülkenin en büyük işçi sendikalarından CGT’nin çağrısı ile Ulusal Meclisin önünde yapılan gösteriye yüzlerce göçmen işçi, sivil toplum kuruluşu üyesi, insan hakları savunucusu ve avukat katıldı.
Sendika yetkilileri, yaptıkları konuşmalarda tasarıya ilişin eleştirilerini dile getirdi.
Siyahi göçmenlerin çoğunlukta olduğu kalabalık, “Oturma izni olmayan göçmenler sömürülüyor”, ” Göç bir sorun değil ırkçılık bir sorun”, “Darman’in göç yasasını durdurun” yazılı pankartlar taşıdı.
Göçmen işçiler, geleneksel çalgıları ve müziklerle dans ederek tasarıya tepki gösterdi.
Gösteri, yasa tasarısının görüşülmek üzere Meclis Genel Kuruluna sevk edildiği sırada gerçekleşti.
Tasarının en tartışmalı noktalarından birini, göçmenlere oturma izni verilmesine ilişkin madde oluşturuyor.
CGT, şu haliyle sadece ağır işlerde çalışan göçmenlere oturma izni verilmesini öngören tasarıyı reddederek, bu hakkın diğer sektörlerdeki göçmenleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini istiyor.
Ekolojistler, tasarının reddine ilişkin önerge sundu
Solcu Ekolojist Partisi tarafından sunulan tasarının reddine ilişkin önerge, Meclis Genel Kurulunda bugün oylanacak. Hükümetin göç tasarısının kaderini belirleyecek önergeye solcuların yanı sıra aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in (RN) destek vermesi halinde tasarı Ulusal Meclisten geri çekilecek.
Oylamanın hükümet lehine sonuçlanması halinde tasarıya ilişkin müzakereler, Senato ve Ulusal Mecliste devam edecek.
İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in sunduğu göç yasa tasarısı, 14 Kasım’da sağcıların çoğunlukta olduğu Senatodan değişikliğe uğrayarak geçmiş, yeniden müzakere için Ulusal Meclise gönderilmişti.
Ulusal Mecliste sol cephe ile aşırı sağcılar arasında tartışma yaran tasarıya son halinin verilmesi ve tasarının yıl sonuna kadar hayata geçirilmesi planlanıyor.
Parlamentoya gelecek 3 yıl için göç kotaları belirleme yetkisi verilmesini kapsayan tasarı, aile birleşimi şartlarını sıkılaştırmayı ve öğrenci göçüne ilişkin kontrolleri artırmayı öngörüyor. Oturumu olmayanlara sağlanan ücretsiz tedavi imkanının kısıtlanmasına ilişkin madde de tartışma yaratıyor.
