Antalya Hali’nin halleri: Domatesin fiyatı nasıl belirleniyor?
Gece üçte üreticilere kapılarını açan halde, komisyoncular gelen ürünleri inceleyerek aldıkları siparişe göre ürün toplamaya çalışıyor. Hale yaklaşan üretici kamyon ve kamyonetlerine ellerindeki fenerlerle ilerleyen komisyoncular tek tek ürünleri kontrol ediyor, en iyisini en uygun fiyattan almaya çalışıyor.
Çiftçi hale gelirken ürününün minimum öğle saatlerinde açıklanan hal fiyatından gitmesini umuyor.
Çoğunlukla üretici ürünün ne kadara satıldığını kendisine ertesi gün kesilen faturadan anlaşılıyor. Gelen ürünün miktarına ve çeşidine göre sabahın erken saatlerinde alışveriş tamamlanmış oluyor.
Saat 11’de komisyoncular Antalya Hali’ndeki toplantı odasında toplanarak açıklanacak fiyatı belirlemek üzere müzakere etmeye başlıyorlar. Buna hal esnafı kendi jargonunda “piyasa koymak” diyor.
Fiyatı yukarı eğilim gösteren ürün için de “istekli” tabiri kullanılıyor. Üreticinin getirdiği ürün o gün satılmazsa ertesi günü bekliyor. Ürün bekledikçe de tabi hem kalitesi hem fiyatı düşüyor.
DOMATES GIBI ÜRÜNLERDE TABAN FIYAT BELIRLEMEK MÜMKÜN DEĞIL
Gübre, işçilik, nakliye, fide, sulama masrafı ile maliyetinin altında satılan ürün çiftçi için sıkıntı. Haldeki komisyoncular üreticinin domateste taban fiyatı talebine karşılık verebilir mi?
Antalya Tüccar ve Esnaf Dayanışma Dernek Başkanı Adalet Yandık ‘hayır” cevabını şöyle gerekçelendiriyor:
“Taban fiyatı belirleme şansımız yok. Devlet çiftiye der ki senin 13 lira maliyetin var, ben 17 liradan alma garantörlüğü veriyorum. İspanya’da bunun örneği var. Halde güncel piyasa arz ve talebe bakar. Domates 10 lira olur, o gün Pazar hareketlidir, 13- 15 olur, 10 liralık ürün 8 liraya da satılabilirTüccar komisyoncu sabit fiyat belirleyemez o riske giremez.”
Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi, Üretici ve aynı zamanda Komisyoncu olan Cüneyt Doğan da domates için depolanabilir olmaması sebebi ile taban fiyatı belirlemenin mümkün olmadığını öne sürüyor.
Serada domates üreten eşinin zaman zaman kendisinin verdiği fiyatı beğenmediğini söyleyerek ‘Komisyoncuyu değiştireceğim’ esprisini yaptığını belirterek “Biz bu pozisyondaysak diğer üreticilerin sıkıntı yaşaması normal” diyerek, üreticinin de fiyat değişimi nedeniyle yaşadığı stresi paylaştığını söyledi.
ANTALYA HALI’NDEN İSTANBUL’DA MARKET RAFINA KADAR DOMATESIN FIYATI NASIL ARTIYOR?
Antalya Ticaret Borsası ise İstanbullu vatandaşların tepki gösterdiği market fiyatlarının anlaşılır kılınması içi domates özelinde bir çalışma hazırladı. Bu çalışmada halden 13 liraya çıkan domatesin nasıl iki katından fazla bir fiyata ulaştığı, İstanbul ‘da market rafına ulaşana kadar geçtiği aşamalar sıralanarak anlatılıyor.
Tüketiciyi markette şaşırtan fiyatların bir nedeni de Hal Komisyoncu ve Tüccarlarına göre 2012 yılında değiştirilen hal yasası ile üreticinin ürününü hal dışından doğrudan perakendeciye satabilmesinden kaynaklanıyor.
Hal esnafına göre hal dışından yapılan bu ticarette yapılan bildirimler kayıt dışına imkân sağlayan bir yapıya sahip. Söz gelimi 13 liralık domatesin alım fiyatı 5 lira olarak bildirilerek, daha az vergi ödeniyor ancak markette 5 liraya alındığı belirtilen domates 30 liraya satılınca tüketici arada fiyat makasının bu kadar genişlemesine mantıklı bir açıklama getirmekte zorlanıyor.
Komisyoncu ve tüccarlar domateste hale giriş ve markette satış fiyatı arasındaki farkın büyümesinde ürünün nakliyesinin nasıl bir kasalama ya da ambalajlama ile yapıldığına bağlı olarak da genişleyebildiğini söylüyor.
Doğan, domatesin nakledildiği karton kasa, siyah çıtır kasa ve sert kasayı göstererek şöyle açıklıyor:
“Bu kasaların hepsinin maliyeti, hepsinin işçiliği, bu kasanın nasıl gidip geldiğine göre bölünüyor. Bu kasa gidiyor ve geri geliyor, 11- 12 kilo alıyor, bu da 11-12 kilo alır, bedelsizdir, kasası ile satılıyor farklıdır, bu kutu biraz daha lüks, içi 6-7 kilo alır, yapan insan ona göre satıyor, işçiliği oluyor, maliyeti fazla. Hangi sistemle gittiği, hangi domatesin gittiği, domateste çok kalem var. 8 liraya da domates var 30 liraya da domates var. Antalya en ucuz domatesi alıp, karşıya gidip en pahalı domatesi alınca fark açılır.”