Şampiyon para yüzücü Sümeyye Boyacı’nın hayatı belgesel oldu
Belgeselin ön gösterimi için, Ataşehir Allianz Tower’da Sümeyye Boyacı ve ailesinin de katıldığı bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) Başkanı Murat Aksu, Boyacı ve belgeselinin sponsoru olan Allianz’ın genel müdür yardımcısı Onur Kırcı, milli sporcunun antrenörleri ve gazeteciler de katılım sağladı.
Belgesel gösteriminden önce konuşma yapan Onur Kırcı, Allianz’ın, “birlikte-umutla” marka yaklaşımı için Sümeyye Boyacı’nın çok iyi bir rol model olduğunu belirterek, “Allianz Türkiye ile Sümeyye’nin yollarını kesiştiren iş birliğinin hikayesi, Allianz Grubu’nun olimpiyat ve paralimpik oyunlarının global sigorta ana ortağı olmasıyla başladı. Sümeyye’nin uluslararası arenadaki başarılarına tanıklık etmekten, heyecanını ve gururunu paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
BELGESEL BEĞENİYLE KARŞILANDI
Konuşmanın ardından izleyicilere Sümeyye Boyacı için hazırlanan belgesel izletildi.
Belgeselde; Boyacı, antrenörleri, katıldığı yarışlar, elde ettiği dereceler ve okul hayatı 4 bölüm halinde sunuldu. Büyük beğeni toplayan yapım, izleyenler tarafından alkışlandı.
Gösterimden sonra çağrıldığı sahnede konuşma yapan Sümeyye Boyacı, katılım sağlayan herkese teşekkür ederek, “Harika bir iş çıkmış. Yer alsın-almasın çok insanın desteği oldu. Her ne kadar madalya alırken sporcuları tek başına kürsüde görüyor olsak da aslında, biz oraya gelene kadar bizi de oraya taşıyan pek çok insan var. Onların destekleri emekleri sayesinde buralara gelebiliyoruz” dedi.
Pes etmeme, umut kaybetmeme ve çok çalışmanın önemli kavramlar olduğunu vurgulayan milli sporcu, “Ama bize inanan insanlarla beraber yola çıkmak da çok kıymetli diye düşünüyorum. Evet umut her zaman var ama bazen yeri geliyor umudunu kaybedebiliyorsun. ‘Yapamıyorum’ dediğin zamanlar oluyor. Ama o zamanlarda, benimle beraber çalışan kişilerin umudu devreye giriyor. Onlar kıvılcımı yakıp ateşi tekrar harlıyor. Ben bu anlamda beni destekleyen herkese teşekkür ederim, başta ailem, özellikle de annem. Gizli bir kahramandır. Sporcu için ailelerin değeri, kıymeti çok çok büyük.” diye konuştu.
“YOLDA BENİMLE İLERLEYEN KİŞİLERDEN DESTEK ALIYORUM”
Soruları da yanıtlayan Boyacı, umutsuz olduğu zamanlarda, neler yaptığını da şöyle anlattı:
“Umudumu kaybettiğim zamanlarda öncelikle durumu oturup kabulleniyorum. Evet olmadı, sonra neden olmasın? Ne yapabilirdim, ne yapabilirim, nasıl toparlarım, gücüm-isteğim var mı bunun için? Bunları sorarım. İsteğim-gücüm yoksa, yolda benimle ilerleyen kişilerden destek alıyorum ve motivasyonumu bir şekilde toparlamaya çalışıyorum. İyisi de bizim kötüsü de bizim. Türk sporcularının aslında en büyük hatalarından birisi de, başarısızlık elde ettiğiniz zaman, madalya alamadığınızda, başarısız addedilmeniz. Bazen sporcularda olur. Bende de aynı şey oldu. Ben 2020 yılında kırdım bunu. Yüzmede 12. senemdi ve ancak kırabilmiştim. Biz Türk sporcular biraz duygusal yaklaşıyoruz duruma. Diğer ülkelerdeki sporcular, belki de başarı doyumu olduğu için daha normal karşılayabiliyor. Ben Tokyo’dayken (olimpiyatlar) bunu kırdım. Ve 4. oldum, madalyayı küçük farkla kaçırdım. Sevilay almıştı 3’üncülük madalyasını, onu tebrik ettim. Orada bir İtalya bayrağı dalgalansa daha mı mutlu olurdum, hayır. Türk kadınının bayrağımızı dalgalandırması beni gururlandırdı. Tuvalete geçtim, ağlamaya çalışıyorum olmuyor, zorladım olmuyor. Ben o zaman fark ettim her şeyin yeni başladığını. O gün anladım gerçek başarının antrenmana çabuk şekilde dönmek olduğunu. Uygulamalı şekilde anladım.”
Sümeyye Boyacı, ileride uluslararası paralimpik komitesinde görevli olarak yer almayı hayal ettiğini ve komisyonda yer alması durumunda, kendinden sonraki sporcuların kendi yaşadığı sorunları yaşamamaları için elinden geleni yapacağını da ifade etti.
“PARALİMPİK OLARAK DA AYRIM YAPMAMAK GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
TMPK Başkanı Murat Aksu’nun, “Yağlı boya ve ebru sanatıyla da ilgileniyorsun. Paris olimpiyatlarından sonra bir sergi açmayı planlıyor musun?” sorusunu da yanıtlayan Boyacı, 2024’ten sonra 2028’e hazırlanmak istediğini, sporu, yarışmayı her şeyin önüne koyduğunu ve sanattan çok sporla devam etmeyi öncelediğini anlattı.
Milli yüzücü, Avrupa şampiyonu kadın milli voleybolcuların takım ruhunu çok sevdiğini de belirterek, “Atmosferleri seyirciye etki ediyor. Çok imreniyorum bir yandan da. En çok Eda ablayı (Erdem) seviyorum. Çok imreniyorum çünkü biz yüzücüler en uzun süre, en zor sporlardan birini yapıyoruz. Ama 40 saniyede tüm olay, tüm yarış bitiyor. Gözünü açtın-kapadın, birinci veya ikinci…Voleybol gibi diğer sporların seyir zevki var, uzunluğu var. Yüzmenin de var seyir zevki ama 40 saniye maksimum.” şeklinde yanıtlaması gülüşmelere neden oldu.
Boyacı, son olarak daha cesur olmak istediğini ve ailesinin yaşadığı Eskişehir’in başarısında önemli pay sahibi olduğunu da sözlerine ekledi.